Posbıyık, Erdemir Yönetimini Son Kez Uyardı

 

“İŞVERENLE HALK BARIŞI BOZULURSA NE OLUR? YÖNETİM DÜŞÜNSÜN”

Kdz. Ereğli Belediye Meclis toplantısı'nın ikinci oturumunda konuşan Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Türkiye’nin en büyük festivali için dayanışma örneği sergileyen esnafa ve iş dünyasına teşekkür etti, Erdemir’i uyardı. ‘Erdemir’in sadakasına ihtiyacımız yok’ diyen Posbıyık, ‘Ereğli Belediyesi'ni ve Ereğli’yi boğmanıza izin vermeyeceğiz’ dedi.

Kdz. Ereğli Belediye Meclis toplantısı ikinci oturumunda gündem dışı bir konuşma yapan Başkan Halil Posbıyık, Erdemir yönetimini uyardı. Erdemir'in sanayici ve tüccarların ardından Ereğli halkını da boğmaya çalıştığını vurgulayan Posbıyık, Erdemir'in festivale de herhangi bir katkı sağlamadığını anlattı.

"Son kez uyarıyorum" diyen Posbıyık, şu mesajları verdi:

İMAMOĞLU, CUMARTESİ GELİYOR

“Festival hazırlıklarında son noktaya geldik. Bu akşam koreografi gösterisi yapılacak. Moldova’dan Rusya’dan gelen folklor grupları ile birlikte büyük bir gösteri yapılacak sahnede. Bu arada dün Ekrem Bey aradı ‘Ereğli’ye bir gün evvel gelip halk ile beraber olmak istiyorum’ dedi. ‘Sadece o gün gelip ödül alıp gitmek istemiyorum’ dedi. Onun için de Cumartesi günü saat 16:00 sıralarında gelip ‘festival yerlerini bana gezdir halk ile iç içe olayım akşam 21:00’de ödülümü ver 22:00’de yola çıkmam lazım’ dedi. Onu buradan duyuruyorum sizlere."

ESNAFA-İŞ İNSANLARINA TEŞEKKÜR EDİYORUM

"Huzurunuzda Ereğli halkına, iş adamlarına, tüzel kişiliği olan firmalara, kurumlara yürekten teşekkür ediyorum. Ereğli’de yaşayan esnafa da iş adamlarına da teşekkür ediyorum. Hepsinden Allah razı olsun, diyorum. Herkes ekonomik durumlar çok bozuk olmasına rağmen elinden gelen katkıyı yaptı, inanılmaz bir yardımlaşma olayı oldu. İnanamayacağımız kadar destek aldık iş adamlarından. Hatta esnaftan Ayhan Bey soyadını hatırlamıyorum, 200 Lira yatırmış altına da az veren candan demiş. Çok mutlu etti bizi ödüllendireceğiz onu da. Onun gibi verenler de yani ‘zengin değilim ama Ereğli’ye katkım olsun’ diyenlere ve Ereğli’deki bütün iş adamlarına sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Yani sadece bu seneki festival değil, gelecek seneki festivalin de maddi olarak alt yapısı hazır vaziyette diyebilirim. Böylesine yardımlar geliyor."

BİZİM ERDEMİR’İN SADAKASINA İHTİYACIMIZ YOK

"Bu arada tabii ki Erdemir’e de yazı yazdık, 'yardım yapın' diye... Herkese yazdığımız rutin yazılardan biri. Daha önce de hamsi festivalinde mangal yapmamız için ebatlarını çizdik sacın. Şu ebatlarda falan diye. Yani 15 bin TL tutar mı tutmaz mı bilmiyorum, hesabını yapmadık. Talepte bulunduk ki sac bize kesilmiş bir vaziyette gelsin biz de onunla atölyemizde mangal yapalım. Bir dahaki hamsi festivaline hazırlık yapalım şeklinde. Çok önemli bir şey oldu. Erdemir’den Pınar Elmas, Erdemir Kurumsal İletişim Yöneticisi bağlı olduğu yer Ayfer Topçu, Erdemir Grubu Kurumsal İletişim Müdürü İstanbul’da bu. Ben tanımıyorum tabii ki kendilerini. Belediye Başkan Yardımcısı'na telefon ediyor Tayyar Menteş’e... ‘Erdemir festivale yardım etmiyor’ diyor. Aynı zamanda ‘Hamsi Festivali için istediğiniz sacları da size vermiyor. Olumsuz karar çıktı’ diyor. Tayyar Bey de diyor ki ‘bana bunu söylemenize gerek yok iki satır yazı yazarsınız’ yani kurumsal firma sonuçta. Tabii ki illa yardım edecek diye bir iddiamız yok. Peşinden de garip bir şekilde ‘Erdemir Genel Müdürü'nün protokolde yeri hazır mı’ diyor? Erdemir Genel Müdürü'nün her zaman protokolde yeri hazır. Böyle bir iletişim oluyor. Bizim Erdemir’in parasına falan ihtiyacımız yok. Sadakasına da ihtiyacımız yok ama bu memlekette hava kirliliği yarattığı için, bu memlekette o iş yaparken tozlarını balkonumuzda hissettiğimiz için, vermesi gereken parayı vermesi lazım. Sadakasına ihtiyacımız yok. Festivali biz Erdemir sayesinde yapmıyoruz."

ERDEMİR VERGİDEN KAÇMA DERDİNDE

"Erdemir benden evvelki yönetimde Elektrik, Havagazı, Tüketim Vergisi için Anayasa Mahkemesi'ne gitmiş haksız yere iptal ettirmiş. Bu milletin 5 trilyonunu yok etmiş. Yatırım yapmasın diyor Ereğli Belediyesi. Şimdi de burayı Endüstriyel Bölge yapmaya çalışıyor. Faruk Çaturoğlu zamanında maalesef Endüstriyel Bölge ilk olarak Trabzon’da başlamıştı. Ereğli de bu kapsama alındı. Sanki Erdemir için yazılmış. Oradaki niyet de emlak vergilerini vermemek. Yani belediyeye gelen emlak vergilerini vatandaş ödüyor ama Erdemir ödemesin diye. Bunun özeti şu; Erdemir, Ereğli’deki sanayiciyi, Ereğli’de yaşayan insanları boğmaya çalışıyor. Ereğli Belediyesi'ni de boğmaya çalışıyor. Biz sessiz sakin olayları izliyoruz. Şuanda da çok sakinim hiç sinirlenmiyorum. Ama yasal konularda gereğini yapacağız."

İŞVEREN-HALK BARIŞI BOZULMASIN

"Erdemir yöneticilerine tavsiyede bulunuyorum; işçi-işveren barışı çok önemlidir. Ama işveren ve halk barışı daha da önemlidir. Lütfen akıllı olun. Ankara’da güçlüyüz, bürokraside güçlüyüz diye tepeden inme kararlarla Ereğli Belediyesi'ni, Ereğli halkını mağdur etmeye kalkmayın. Eğer işveren-halk barışı bozulursa Ereğli halkı ile işçiler arasında barış bozulursa bunun nelere mal olabileceğini düşünmelerini tavsiye ediyorum. Geçmişte bunları yaptık yapmaya da muktediriz. Ereğli halkı da hazır vaziyette, sanayicisi de hazır vaziyette. Lütfen Erdemir yöneticileri, Erdemir’deki işlerini yapsınlar, Yüksek Fırın’ı yenilesinler, Kok’u yenilesinler, sık sık orada şehitler veriyoruz. İnsanlarımız ölüyor. Niye? Bakımları yapılmadığı için. Daha fazla kâr için. Geçen dönemki kârı 6 milyar Türk Lirası. Daha fazla olsun. Erdemir bizim Ereğli halkının gözünün bebeği, Erdemir’in büyümesi için genişlemesi için daha fazla üretim yapması için Ereğli Belediyesi, Ereğli halkı Erdemir’in arkasında. Bizim kızdığımız şu andaki yöneticilerin kısır döngü içerisinde dönmeleri. Resmen Ereğli halkını, Ereğli sanayisini boğmaya çalışıyorlar."

SON KEZ UYARIYORUM

"Şimdi festivale gidiyoruz, festivale giderken moral falan bozmaya gerek yok. Hiç de sinirli falan da değilim ama son kez uyarıyorum. İşverenle, halk arasında barış bozulursa sonucu ne olur? Ereğli’yi yok etmeye çalışan, Ereğli halkını boğmaya çalışan, Ereğli Belediyesi’ni boğmaya çalışan yöneticilere buradan bir kez daha ikazda bulunmuş olayım."

HER ŞEYİ AÇIKLAYACAĞIM

Festival davetiyesini Oyak’ın tüm yöneticilerine gönderdik. En alt kademeden en üst yönetime kadar. Sendika'da Pevrul Kavlak, Yusuf Ziya Odabaş gibi yöneticiler dahil olmak üzere buradaki sendika başkanına ve alt yönetim kuruluna kadar herkese gönderdik. Her ne kadar Pevrul Kavlak ve buranın Sendika Başkanı Metin Ercan bize tebrik mesajı göndermeseler ya da ziyaret etmeseler de biz davetiyelerimizi gönderdik ama bu Festivalimize hiçbir katkıda bulunmadılar. Ama onlar sendikalarına işçi üzerinden en yüksek aidatları Ereğli'den alıyorlar. Bu gerçeği onlara bir hatırlatmak istedim. Üzüldüğüm tek şu oldu. Otellerden oda istiyoruz Ereğli’yi temsil etmek üzere. Gelen misafirlerimize yer ayırtmak için Anadolu Oteli'nden istediğimizde ‘genel merkezden gelen talimat' dediler. Bize 3 tane oda verdiler. Bütün oteller 10 tane 15 tane verirken 3 tane oda verdiler. Ereğli halkı bilsin. Bundan sonra Ereğli'de yaşayan tüzel kişiliklerin, kurumların güzel taraflarını, kirli taraflarını toplumun bilmesi gereken her şeyi ağır ağır açıklamaya başlıyorum. Erdemir ile daha önümüzdeki günlerde konuşacağız."

EYLEME HAZIRIZ

"Hayatımı, Ereğli'nin gelişmesi için harcıyorum. Hiçbir ayrım yapmadan AK Parti, CHP bütün meclis üyesi arkadaşlarımla, siyasi partilerle görüşüyoruz. Çok özel görüşmelerimiz var. Her şeye hazırız, eyleme de hazırız. Demokratik kurallar içerisinde eylem yapmaya da hazırız. O noktaya doğru gidiyoruz. Çünkü bıçak kemiğe geldi, kemiği köşeye sıkıştırdı Erdemir. Onun için her türlü hazırlığımızı yaptık sadece ben değil ABC diğer siyasi partiler de. Herkes bilecek Ereğli halkının uyumadığını."

SİZ ANKARA'DA BİZ HALK NEZDİNDE GÜÇLÜYÜZ

"Hava kirliliğini biliyoruz. Saat 05.00'te 06.00'da sabah ezanında havaya fışkırttıklarını biliyoruz. Denize verilen atıkları biliyoruz, canlı kalmadı denizde. Bana diyorlar ki merkezde denize sok halkı. Ne güzel yerlerimiz var. Numuneleri Hıfzıssıhha'ya gönderiyoruz bize ‘burada denize giremezsiniz, Erdemir'in kirliliği burada’ diyorlar. Bunları bilmiyor zannetmeyin. Balkonlarımızda demir cevherleri ile beraber yaşıyoruz, torunlarımız onları soluyor. Peki Ereğli'ye ne veriyorsun? Futbol Spor kulübünü aldın kapattın, voleyboldan, basketboldan mahrum kaldık. Futbol sahasına antrenmana gidenlerden saat ücreti 250 TL alıyorsun. Ortaokul mezunları senin kültür sitene gidiyor 4750 lira para alıyorsun, memleketimize ne veriyorsun? Bizim canımızı, sağlığımızı alıyorsun. Ereğli’yi istediğin gibi iç içe girmiş bir şekilde kullanıyorsun. Sanayicimiz batmış vaziyette Omsan’ı açıyorsun. Tır şoförleri aç, isyankarlar. Ersem’i açmışsın sanayicilerimiz kesme-dilme işlemi de yapamıyor. Daha bizden alacağın ne var? Şehri isterseniz size verelim olduğu gibi. Şimdi de endüstri bölgesi diye burayı tamamen halka kapatmak, emlak vergisini, inşaat harçları, ruhsat harçları, iskan harçlarını ödememek için Organize Sanayi Bölgesi statüsüne getirmek için Ankara'da büyük gayret içerisindesiniz. Siz Ankara'da çok güçlü olabilirsiniz ama halk nezdinde biz güçlüyüz. Çünkü biz Haklıyız."