Kdz. Ereğli’de, oyuncakların diliyle toplumsal, tarihsel değişimi gençlere, çocuklara anlatabilmek, büyüklerle çocuklar arasında köprü oluşturmak, farklı kültürleri çocuklara göstermek, çocukların kişisel becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla yola çıkan Oyuncak Evi kapılarını açtı.
Kdz. Ereğli Belediyesi tarafından hazırlıkları tamamlanan ve pandemi nedeniyle açılışı bir süre ertelenen Oyuncak Evi’nin resmi açılışı kent protokolünün katılımıyla yapıldı.
İnönü Parkı’ndaki Oyuncak Evi’nin açılış törenine Kaymakam İsmail Çorumluoğlu, Garnizon Komutanı Tuğamiral Taner Gün, Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve eşi Neriman Posbıyık, Ereğli Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Soner Yavuz, Ankara Üniversitesi Çocuk Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Müge Artar, belediye başkan yardımcıları, belediye meclis üyeleri, daire müdürleri, diğer protokol üyeleri kreş ve anasınıfı çocukları ile aileleri katıldı.
Kdz. Ereğli Belediyesi Başkan Danışmanı ve Oyuncak Evi proje koordinatörü Nergis Bozkurt, açılış konuşmasında Oyuncak Evi’nin oyuncakların diliyle toplumsal, tarihsel değişimi gençlere, çocuklara anlatabilmek, büyüklerle çocuklar arasında köprü oluşturmak, farklı kültürleri çocuklara göstermek, çocukların kişisel becerilerini geliştirmelerine katkı sunmak amacıyla yola çıktığını belirtti.
-ANKARA ÜNİVERSİTESİ OYUNCAK MÜZESİ ESİN KAYNAĞIMIZ OLDU-
Bozkurt, Oyuncak Evi’nin kuruluş süreciyle ilgili şu bilgileri verdi:
“Bugün burada hep birlikte büyük bir heyecanı ve coşkuyu paylaşıyoruz.
Çok uzun yıllarımız Ankara’da geçti. Ankara kültür ve sanatın da başkentidir ve pek çok ilk Ankara’da gerçekleşmiştir. Oyuncak Müzesi de bunlardan bir tanesi… Türkiye’nin ilk Oyuncak Müzesi bundan 31 yıl önce Ankara Üniversitesi bünyesinde açıldı. O dönem de çok ilgimizi çekmişti, bu çalışmanın yaygınlaşması gerektiğini düşünerek heyecan duymuştuk. Halen Türkiye’deki pek çok oyuncak müzesine ışık tutan, yol gösteren öncü bir müze olarak hizmet veriyor. Bizim de esin kaynağımız bu müze oldu.
Ereğli’de çocuklara yönelik çok güzel hizmetlere hep tanık oluyoruz. Kente ilk adım attığınızda sizi Çocuk Hakları Bildirgesi karşılıyor. Parklarıyla, yeşil alanlarıyla, kültürel çalışmalarıyla çocukların dikkate alındığı, çocuklara önem verilen bir şehir… Belediye Başkanımız Halil Posbıyık’la bu fikri paylaştığımızda hemen koordinatör olarak Nart Bozkurt ve beni görevlendirdi. Belediyenin ilgili bütün birimlerini harekete geçirdi ve bu yola çıkıldı. Burada o kadar çok arkadaşımızın emeği var ki… Belediyemizin ilgili bütün çalışanları sadece görevleri olduğu için de değil, bu sürecin gönüllü bir parçası olarak kendilerini hissettikleri için sevgiyle emek verdiler.
-ORTAK BİR ÇALIŞMANIN GÜZEL BİR SONUCU OLARAK BUGÜN BURADAYIZ-
Ortak bir çalışmanın güzel bir sonucu olarak bugün buradayız.
İlk oyuncak, Meclis Üyemiz Yılmaz Partlak’tan geldi. Eskiden Ereğli’de oynanan telden yapılan bir bulmaca oyunu… Sonra seramik sanatçısı Ayşe Hindistan, antik oyuncakların kopyalarından bir seçki hazırladı. Ardından Sanat Sokağı’nın sakinleri, bir dönem oynanmış oyuncakların örneklerinden yapıp armağan etmeye başladılar. Ümit Ansen, tahta oyuncak üretim atölyesi için yol gösterdi. Belediyede çalışan arkadaşlarımız küçüklüklerinden kalma oyuncak kutularını açtılar. Gazeteci arkadaşımız İsmail Çetin hurdaların arasından çıkan oyuncak araba hazinesiyle bizi buluşturdu. Ressam Yıldız Güzen, Cumhuriyetin ilk öğretmenlerinden büyük halasının oyun not defterini bize ulaştırdı. Oyuncak üreten sanatçılardan büyükelçiliklerden paketler gelmeye başladı.
Bu sürecin başında Ankara Üniversitesi Oyuncak Müzesi yetkilileriyle temaslarımız oldu. Ön bilgiler aldık. Nurgül Güngör Doğan, iç tasarımı bu deneyimler ışığında oluşturdu. Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’ne, Oyuncak Müzesi yetkililerine ufuk açıcı yaklaşımlarından ve desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz. Müze yöneticileri Prof. Müge Artar ve Doç. Ceren Güner Öz şu anda aramızdalar. Kendilerine hoş geldiniz diyoruz. Müzenin koleksiyonundan yaklaşık 400 oyuncağı iki yıl boyunca sergilememiz için bize teslim ettiler. Ayrıca, Ereğli’deki sanatçıların, bağışçıların bizlere ulaştırdığı oyuncakları bugün sizlerle paylaşıyoruz.
Bu çalışmalar sırasında İstanbul Oyuncak Müzesi’nin kurucusu Sunay Akın’la pandemi nedeniyle online görüşme yaptık. Tematik müzelerle ilgili bizlerle düşüncelerini paylaştı, memnuniyetini ifade etti. Önerilerde bulundu. Açılışımıza katılamadığı için üzüntülerini iletti, sevgi ve selamlarını gönderdi. Bir de kendi koleksiyonundan bir oyuncak sözü var.
Ereğli Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Soner Yavuz’a ve Doç. Sadiye Keleş’e gönülden teşekkür ediyoruz. Bu süreçte atölye çalışmalarımızı kendileriyle koordineli şekilde ve işbirliği ortamında sürdürmeyi planlıyoruz. Aynı şekilde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de işbirliği yapmayı planladığımız kurumların başında yer alıyor. Bu konudaki olumlu yaklaşımları için kendilerine teşekkür ediyoruz.
Oyuncak Evi’nde matematikten dramaya, astronomiden, el becerilerine, öykü yazmadan, sepet örmeye, çömlek yapmaya kadar pek çok konuda atölyeler gerçekleştirilecek. Burada hem yetişkinler hem de çocuklar için tahta oyuncak yapımı çalışmalarımız olacak.
Burası oyuncağa ulaşmakta güçlük çeken çocukların da adresi olsun istedik ve atölye bölümümüzde Oyuncak Kütüphanesi oluştu.
-HER YAŞ GRUBU İÇİN MERKEZ OLSUN-
Oyuncak Evi, yalnızca çocuklar için değil her yaş grubu için bir merkez olsun istiyoruz.
Oyuncaklar bir araya getiriyor, kuşaklar arasında bağ kurulmasını güçlendiriyor. Dünyanın her yerinde aynı oyun ve oyuncak farklı dillerde oynanıyor. Yani oyuncaklar bütün insanlık için de birleştirici…
Belediye Başkanımız Halil Posbıyık’a bu konulardaki duyarlılığı ve öncülüğü nedeniyle saygılarımızı sunuyoruz.
Destek veren herkese bir kez daha gönülden teşekkür ediyoruz.
Bu kentte çocuk olmanın ne kadar ayrıcalıklı olduğunu görerek ‘şimdi çocuk olmak vardı’ diyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
PROF.DR. ARTAR: KDZ. EREĞLİ OYUNCAK EVİ, MÜZE STATÜSÜNE KAVUŞMALI
Ankara Üniversitesi Çocuk Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Müge Artar da konuşmasında şunları söyledi:
“Ankara Üniversitesi Oyuncak Müzesi 1990 yılında kuruldu. O gün itibarıyla Türkiye oyuncakçılığının bütün örneklerini toplamaya çalıştık. Benim asistanlık yıllarımda bir parçası var ve daha sonra hocamdan devraldım Oyuncak Müzesi ve Çocuk Kültür Merkezini. Bu aile yadigarı gibi genç nesile aktarılıyor gerçekten de. A.Ü. Oyuncak Müzesi’nin koleksiyonu gereği bir öncü niteliği var, akademik bir çalışmanın parçası olduğu için. 4 bin oyuncağa yakın bir koleksiyonumuz var. Bu koleksiyonun bir parçasını Kültür Bakanlığı’nın izniyle yeni kurulan müzelere aktarıyoruz. Bu yeni kurulan müzelere bir öncül oluşturuyor. Oyuncak Müzelerinin Türkiye’de sayıları artıkça Türk çocuğuna verilen hizmetin de kalitesi artıyor. 1990’ların sonundan itibaren başlayan Türkiye’de 12 müze var. Burası 13’üncü oluyor. Oyuncak Evi ama bir müze niteliği taşıyacağını ümit ediyoruz. Türkiye’de müzeler çok ilerledi. Özellikle de müzelerin bir öğrenme alanı olarak kullanımı çok yaygınlaştı. Çünkü çocuklar okulda öğrendikleri bilgileri okul dışı ortamlarda deneyerek, zevk alarak ve eğlenerek yerleştiriyorlar, kalıcı bilgiler haline getiriyorlar bu bilgileri. O yüzden bir çok müze bu konuda çok çaba sarf ediyor. 2020 yılında Çanakkale Truva Müzesi Avrupa Müze ödülünü aldı. 2021’de de Eskişehir Odunpazarı Modern Müze aynı ödüle layık görüldü. Ben umut ediyorum ki ileride Kdz. Ereğli Oyuncak Evi de böyle bir statüye kavuşacaktır. Çok ciddi bir çaba var ve hakikaten kültürel açıdan çok zengin bir yapı var Kdz. Ereğli’de. Ankara Üniversitesi Rektörü Necdet Ünüvar ve Rektör Yardımcısı Hicabi Kırlangıç’ın da çok sevgi ve selamları var. Açılışta olmak istemişlerdi ama son anda acil bir müdahale oldu. Ankara’da fakültenin işleri çok yoğunlaştı. Sevgi ve saygılarını yolladılar.
Bu tür işler organize bir çaba gerektiriyor. Bir dolu emeğin birleşmesi olarak çıkıyor karşımıza. Öncelikle bize bu yolu açan yöneticilerimize çok teşekkür ediyorum. Halil Posbıyık ve Necdet Ünüvar’ı özellikle anmak istiyorum. Onlar gönül koymasa bu yol açılmıyor. Bu yol açıldığında devamını getiren ekip de çok önemli. Ben Nergis ve Nart Bozkurt’a çok teşekkürlerimi iletiyorum. Bizimle iletişimden başlayarak çok çaba sarf ettiler. Son olarak da iş arkadaşım Ceren Karadeniz’e teşekkür ediyorum. Bu ekip çalışmasının bütün bölge çocuklarına katkı sağlamasını ve bu katkının da toplumun kültürlenmesine yardımcı olmasını diliyorum.”
POSBIYIK: OYUNCAK EVİ, ÇEVRE İLLERİN ÇEKİM MERKEZİ OLACAK
Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Oyuncak Evi projesini tamamlayarak açılışını yapmanın gururunu yaşadıklarını söyledi.
Emeği geçenlere teşekkür eden Başkan Posbıyık şunları söyledi:
“Artık yalnızca Ereğli’mizin değil bütün çevre illerin de çekim merkezi olacak bir Oyuncak Evimiz var.
Amacımız, oyuncakların diliyle toplumsal, tarihsel değişimi gençlere, çocuklara anlatabilmek, büyüklerle çocuklar arasında köprü oluşturmak, farklı kültürleri çocuklara göstermek…
Ayrıca kuracağımız atölyelerde çocukların kişisel becerilerini geliştirebilmek istiyoruz.
Bu amaçla oyuncak üreticileriyle, sanatçılarla buluştuk. Bu bir süreç ve ilk adım. Bu süreçte de üniversitelerimizden, sivil toplum kuruluşlarından ve bütün halkımızdan destek istiyoruz. Hepinizin katılımını bekliyoruz.
Her dönemin kendine özgü oyuncakları var. Eski unutulmuş oyuncakları yeniden hatırlatalım, bunları toparlayıp sergileyelim istedik. Farklı kültürlerin ve farklı ülkelerin oyuncakları burada yer alsın, çocuklar bunlara ulaşabilsin istedik.
Antik oyuncakların kopyaları, unutulmaya yüz tutmuş oyuncaklar, zeka oyunları bu Oyuncak Evi’nde yer alıyor.
Oyuncak Evi'nin atölyesinde her yaş grubu için farklı çalışmalar yapılacak. Çocukların kişisel becerilerini geliştirecek eğitsel, yaratıcı çalışmalar yapılsın istiyoruz. Oyuncak tamirinden, oyun havuzlarına, sanat atölyelerine kadar pek çok hazırlığımız var.
Oyuncak Evi aynı zamanda çocukların eğitimine ve dünyayı keşfetmelerine yönelik çalışmalar yapacak. Bu projenin çocukların sosyal, duygusal, zihinsel, bedensel gelişim ve iletişim becerilerine katkıda bulunmasını hedefliyoruz.
Oyuncak Evi’nde bir yanda geleneksel oyuncaklar, diğer yanda bugünün gelişmiş teknolojisini ortaya koyan ürünler yer alıyor.
-OYUNCAK EVİ’NİN 2 BÖLÜMÜ VAR-
Oyuncak evinin iki bölümü var. İlk bölümde Anadolu’da ve Ereğli’de oynanan oyuncaklardan örnekler sergileniyor. İlk bölümdeki oyuncakların büyük bölümünü, Ankara Üniversitesi Oyuncak Müzesi’nin koleksiyonundan seçilmiş oyuncaklar oluşturuyor. Türkiye’nin ilk Oyuncak Müzesi olan ve büyük bir koleksiyona sahip olan Müze, Türkiye’deki oyuncak müzelerine verdikleri büyük destekle de öncü rol oynuyor. 400 oyuncaktan oluşan sergilerini iki yıl için bizimle paylaştılar. Kendilerine teşekkür ediyor ve Ankara Üniversitesi’nden gelen konuklarımız Prof. Dr. Müge Artar’a ve Doç Dr. Ceren Güner Öz’e hoş geldiniz diyorum. Yalnızca burada sergiledikleri oyuncaklarla değil, deneyimlerini bizlerle paylaşarak da bize güç veriyorlar. Bu işbirliğine destek veren Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar’a, Rektör Yardımcısı Prof. Dr Hicabi Kırlangıç’a şükranlarımı sunuyorum.
Bu süreçte eskiden oynanan oyuncakların benzerlerini yapan, evindeki oyuncaklarını bağışlayan bütün Ereğlili dostlarımıza sanatçılarımıza yürekten teşekkür ediyorum.
-HALKIMIZA ÇAĞRIM, ESKİ OYUNCAKLARINIZI BAĞIŞLAYIN, SERGİLEYELİM-
Halkımıza buradan çağrım var. Dolaplarınızda, sandıklarınızda sakladığınız eski döneme ait oyuncaklarınızı Oyuncak Evi'ne bağışlarsanız, isminizle burada sergilemekten mutluluk duyarız.
Bu oyuncak Evi’nde, eski oyuncaklarla yeni teknoloji iç içe. Sanal Gerçeklik gözlüğüyle yeni teknolojiyle farklı dünyalara açılacağız. İkinci bölüm atölye niteliğinde… Her hafta farklı konularda uzmanlar çağrılarak farklı yaş grupları için eğitici atölye çalışmaları yapılacak. Bu konuda Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi’yle işbirliği yapıyoruz. Başta Dekanımız Prof. Soner Yavuz ve Doç. Sadiye Keleş olmak üzere destek veren bütün ekibe teşekkür ediyoruz. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile de işbirliği yapma konusunda çalışmalarımız var. Bu çalışmaların güçleneceğine inancım tam.
Bu salona oyuncak üretilecek, tamir edilecek, farklı konularda atölyeler düzenlenecek. En önemlisi bütün çocuklar yaratıcı olarak bu süreçlere katılabilecekler. Burada ayrıca bir de Oyuncak Kütüphanemiz var. Bu şehrin çocukları çeşit çeşit oyuncaklara burada ulaşıp oynayabilecek. Bu konuda bağışta bulunan oyuncak üreticilerine teşekkür ediyorum.
Sayın Valimiz Mustafa Tutulmaz tahta at armağan etti, Sayın Komutanımız Tuğamiral Taner Gün iki bisiklet hediye etti. Büyük mutluluk duyduk. Kaymakam beyden de bekliyoruz.
Oyuncak Evi’nin bahçesinde de çocukların akıl oyunları oynamalarına, aktiviteler yapmalarına uygun ortam hazırladık.
Bütün bu özellikleriyle Oyuncak Evi’nin, bölgenin çekim merkezi olacağına inanıyoruz.
-ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİDDET VE TACİZ HABERLERİNE İSYAN EDİYORUM-
Bir konuya değinmek istiyorum. Hergün hepimizi derinden sarsan çocuklara yönelik taciz ve şiddet haberlerini okumaktan artık sıkılmaya başladık. Bir belediye başkanı olarak buna isyan ediyorum. Ereğli’mizde çocukların güven içinde sevgiyle ve kardeşçe bir ortamda büyümeleri için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.
Emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Sevgili çocuklar bu şehir sizin ve hayat sizlerle güzel. Hayallerinizi her zaman büyütün ve ben belediye başkanı olarak her zaman yanınızdayım. Bu Oyuncak Evi de sizin. Burada sık sık bir araya geleceğiz.
Hayallerle gerçekler, büyüklerle küçükler arasında köprü olacağına inandığım Oyuncak Evi hayırlı olsun diyorum.”
ÇORUMLUOĞLU: EREĞLİ NE YAPARSA EN İYİSİNİ YAPAR
Kaymakam İsmail Çorumluoğlu da, Oyuncak Evi’nin Müze statüsüne kavuşması için her türlü desteği vereceklerini belirterek şunları söyledi:
“Böyle güzel açılışta sizinle olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Açıkçası değerli hocamızı dinleyince biz bu isin kıymetini biraz daha iyi anladık. Türkiye’de 12 tane var 13’üncüsünü burada açtık yanılmıyorsam. Bu güzel bir olay fakına vardıkları için belediye başkanımızı ve ekibini tebrik ediyorum.
Ereğli’de olaylar başlar kısa bir sürede büyür. Biraz önce tabelaya baktım yanına müze kelimesini koyacak kadar yer var; biz burasını oyuncak evi müzesi olarak da adlandırırız büyütürüz, bundan kuskunuz olmasın. Ben 3 yıldır burada görev yapıyorum; Ereğli’ye bu açıdan güveniyorum. Ereğli ne parsa en iyisini yapar, o açıdan inşallah bu sözünüze de sadık kalacağız.
Nergis hanım başladı hediye topluyoruz diye başkanımız da devam etti. Valimiz de hediye yapılması sözü verdi. Hediye etti komutanımız da aynı şekilde. Ben şimdi reyonlara bakacağım büyüklüğüne göre güzel bir hediyeyi de bağışlamamız farz oldu. Yer de son derece önemli bir yer çünkü dışarıdan gelen misafirlerin ayakaltında olması gerekiyor bu açıdan bakıldığında şehirde gezerken buraya uğranılması pratik anlamda gayet güzel.
-DENİZ MÜZESİ’NİN İHALESİNİ YAPACAĞIZ-
İnşallah bu ay içerisinde Karadeniz Bölge Komutanlığımızla, belediyemizle ortaklaşa deniz müzesinin ihalesini de yapacağız, yine bu koridorda olacak. Bu müzeler ne kadar çok olursa burada turistleri o kadar fazla tutarsanız ve o ziyareti de gelire o kadar rahat çevirirsiniz. Restorantımız kazanır, çay bahçemiz kazanır. Eğer burada 6 saat kalırsa akşam otelcimiz kazanır, kahvaltıcımız kazanır. Müzeler önemli; Ereğli’de bizim Alemdar Gemisi Müzesi olsun, yine belediyemizin karşıya yapacağı eski belediye yerine yapılacak bilim kültür sanat merkezi ve müze olsun, kente değer katacağını düşünüyorum. TTK ve Erdemir dışında geçim kaynağı olduğunu da vatandaşa inandırmamız gerek; bu da turizmdir. Bacasız sanayi dediğimiz direkt esnafımızın cebine giren de bir alandır. Oyuncak evinin ilçemiz için her şey den kıymetli çocuklarımız için hayırlı olmasını diliyorum.
Veliler olarak yanlışlarımız var. İki kızım var onlardan ayrı vakit geçirmek için ellerine bir cep telefonu, laptop veriyoruz ve onlara iyilik yaptığımızı zannediyoruz ama onlara kötülük yapıyoruz, kendimizden uzaklaştırıyoruz, toplumdan uzaklaştırıyoruz. Asosyal kendine kalmış çocuklar yaratıyoruz. Bu tür oyuncakların olması önemli. Ben 53 yaşındayım çocukluğumuzda çember çevirirdik, yakar toplar oynadık, zerre kadar pişman değilim. Neden; arkadaşlığı, paylaşmayı, akşam evden bir dilim ekmeğin üzerine yağ ve salça sürüp çıkmayı öğrendik, bu en büyük paylaşımcılıktı. Çocuklarımıza bunu öğretmek için de bu tür eserlere ihtiyacımız var.
Ben belediyemize teşekkür ediyorum. Ankara Üniversitemize teşekkür ediyorum. Eğitim fakültesi dekanımıza teşekkür ediyorum. İlçe Kaymakamlığı olarak bizim ve bizim ekibimizin yapması gereken ne varsa, Kaymakamlık olarak biz belediyenin bütün projelerinin içinde olduğumuz gibi bu projenin de içinde oluruz. Yeter ki insanlığa ve çocuklarımıza hitap eden bir çalışma olsun. Buradaki Oyuncak Evi’mizin hayırlı olmasını diliyorum.
Konuşmaların ardından kurdele kesilerek Oyuncak Evi hizmete açıldı. Hologram cihazında Halil Posbıyık’ın “Hoşgeldiniz” diyen görüntülerine yer verildi. Protokol üyeleri ve çocuklar aileleriyle birlikte Oyuncak Evi’ni gezdiler, atölye çalışmalarını izlediler. Açılışta ayrıca çocuklara elma şekeri, horoz şeker, macun, pamuk şeker gibi eski dönem sokak lezzetlerinin örneklerinden çeşitli ikramlarda bulunuldu. Belediye müzik grubu konser verdi. Palyaçolar ve Pandomim Sanatçıları gösteriler yaptı. Kent protokolü, Başkan Posbıyık’ın doğum günü nedeniyle hep birlikte pasta kesti.